Meke Gölü | Hayranlık Uyandıran Güzellik
son günlerde yaşadığımız kuraklık nedeni ile adını duyduğumuz ve doğal güzelliklerimizden biri olan Meke Gölü’nden bahsedelim. Umarım yaşadığımız bu kuraklık geçer ve bu göl de eski güzelliğine kavuşur. Eğer bu zamana kadar ziyaret etme şansınız olmadı ise bence doğa sever olarak harika bir manzara kaçırmışsınız diyebilirim… Dünya’da da isminden “Nazar Boncuğu” olarak bahsettiren ünlü doğal güzelliklerimizden yalnızca birisi.
Meke Gölü’ne Nasıl Gidilir?
Karapınar ilçesi, Konya’ya yaklaşık 100 km kadardır. Karapınar- Ereğli yoluna geldiğinizde 8. Km’ de yol ayrımı ve tabelalar sizi Meke Gölü’ne götürecektir. Konya’dan Karapınar’a ulaşım çok rahat veya Beyşehir’e direk giden ufak minibüs/otobüs gibi ulaşım araçları da kullanarak göle ulaşmanız mümkün. Özel araç ile de yaklaşık 1,5 saatte varabilirsiniz.
Meke Gölü’nün Tarihi
Meke Maar Gölü; Konya’nın Karapınar ilçesinde, sönmüş bir volkan kraterinin patlaması ve sonrasında buranın suyla dolmasıyla oluşan, ortasında adacıklar bulunan bir göl. Gölün adı çevresinde yaşayan meke kuşlarından geliyormuş. Meke Gölü Detay
Araştırdığım kadarıyla; yaklaşık 400 milyon yıl önce yuvarlak bir çöküntü şeklinde oluşmuş, 9000 yıl önce de ikinci bir püskürme ile göl içerisinden sekonder yükselmeler meydana gelmiş. Gölün ortasında 140 m yüksekliğe yakın ve 1500 metre genişliğinde volkanik Meke Tepesi oluşmuş. Bu oluşumu takip eden jeolojik oluşumlar sonucunda da bir çok patlamalar meydana gelerek, etrafta yedi küçük tepe daha oluşmuş. Tepeye yukarıdan baktığınızda ortasının içeriye doğru göçmüş olduğunu görebiliyorsunuz. Meke Tepesi kızıl bir renge sahiptir, bunun nedeni ise sönen volkan küllerinden kaynaklıdır. Göl etrafında da bu kızıl rengin hakim olduğunu göreceksiniz.
Meke Gölü’nün ortalama derinliği 12 m olarak biliniyor ve 500 m genişliğe sahiptir. Göl deniz seviyesinden 980 m yükseklikte kalmaktadır. Bu gölün tamamen yağmur suları ve yeraltı kaynakları ile beslendiğini söyleyebiliriz. Ayrıca 1. Derece SIT alanı ilan edilip, koruma altına alınmıştır.
Ben yıllar önce ziyaret ettiğimde suyun rengi gayet doğaldı. Fakat son zamanlarda kuraklığın artması, göl suyunun azalması nedeni ile yaz aylarında artan bazı canlı türleri suyun rengini kırmızıya çevirmeye başlamış. Bir çok yerden de takip ettiğim üzere maalesef gölün dengesi bozulmaya başlamış.
Tarihte ise, Meke gölü ve çevresinde Karamanoğulları ve Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti bir dönem tuz ihtiyacını bu bölgeden karşılamış. Hatta dönemlere ait eski yapılar, kalıntılar görmeniz mümkündür. Göle giderken yol kıyısında Tekel’ e ait eski tuz depolarını, binaları görebilirsiniz. Artık bu gölden tuz üretimi ise yapılmamaktadır. Ayrıca gölün etrafında kayalıklar da mevcuttur.
Buralara kadar gelmişken biraz daha ileride bulunan Acıgöl’e de gidebilirsiniz. Gün batımını yakalayabilirseniz gerçekten görsel bir şölen.Bu bölgede bir çok obruk oluşumu da mevcut. Tabi tehlikeli olması sebebi ile yakından bakamıyorsunuz.
Gezi yazılarımızı yazarken hep keyif alırım. Meke Gölü’nün eski halini bilen biri olarak, son dönemlerde yaşanan kuraklık nedeni ile gölün yok olma olasılığı beni üzüyor. Ülkemizde, dünyada bir çok doğal güzelliğin yok olması fikri korkutucu geliyor. Umarım bu tarz sorunlarla başa çıkar ve bu güzellikleri koruyabiliriz…
Konya gezisi yapıyor iseniz sizlere bu bölge ile yazılarımıza göz atmanızı tavsiye ederim.
Sevgiler