Kiliseden Cami’ye Çevrilen 5 Tarihi Yapı | Her gün tarihi ile bizi şaşırtmaya devam eden bir coğrafyada yaşıyoruz. Her bir köşesi tarih kokan ülkemizin topraklarına sahip çıkmak için ne zaferler kazanıldığını hepimiz biliyoruz. Atalarımızdan bizlere kalan tarihi yapıların kültürel zenginlikleri, her ne kadar yeni modern mimarinin gölgesinde kaldığını düşünsekte; tarihimize sahip çıktığımız sürece bu tarihi yapılar ve eserler bizlere geçmişimizi her daim hatırlatacaktır.
Savaşlardan, fethilerden günümüze kadar ayakta kalmayı başaran ilk dönemleri kilise olarak inşa edilen, gizemli ve yaşanmışlıkları ile kiliseden camiye çevrilen yapılardan birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istedim.
Kiliseden Cami’ye Çevrilen 5 Tarihi Yapı
1. İznik Ayasofya Camii – Azize Sofya Kilisesi
Eski adıyla Azize Sofya Kilisesi olan İznik Ayasofya Camii, İznik’in tam merkezinde bulunuyor. Dört tarafı surlarla çevrili kentin, dört kapısının da kesiştiği yer İznik Ayasofya Camii oluyor. Bizans döneminde Hristyanlar kendileri için alacakları önemli kararları burada toplanıp alırlarmış.
Bu bakımdan Azize Sofya kilisesi Hristiyanlar için önem teşkil etmekte. Kiliseyi ilk olarak İznik’in fethinden sonra Orhan Gazi camiye dönüştürmüştür. Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine Mimar Sinan, mihrap, minare ilave edip kemerler eklemiş. Geçirmiş olduğu büyük bir deprem sonrasında yerden yükseltilerek tekrar inşaa edilen camii, 2007 yılında yapılan restorasyondan sonra 6 Kasım 2011 tarihinde bayram namazının kılınmasıyla ibadete açıldı.
2. San (Aziz) Paolo Kilisesi – Arap Camii
Arap Camii, İstanbul Beyoğlu ilçesinde Karaköy semti Perşembe pazarı caddesi üzerinde bulunan hanlar ve hırdavat dükkânları arasında kalan bir yapı. Dikdörtgen mimarisi ve kare şeklinde yapılan çan kulesi ( minaresi ) ile İstanbul’da bulunan tek gotik kilisedir. 1492 yılında İspanya’dan göç etmeleri için zorlanan Endülüs Araplarının Camii etrafında yerleşmesiyle adı Arap Camii olarak anılmaya başlanmış. Camii bazı dönemlerde birçok tadilat geçirmiş ve her tadilatta değişikliklere uğramış.
Son olarak 2. Mahmut’un kızının caminin içinde yaptırmış olduğu ahşap tasarımlar, mihrabın barok ahşap tasarımı ile dönemine göre gösterişli bir görünüm elde edilmiştir. Caminin tadilat sırasında Cenevizlilere ait eserler ortaya çıkarılmış. Bu eserler bugün arkeoloji müzesinde sergilenmekte. Ziyaret etmek isteyenler için Eminönü’ne ya da Karaköy’e her yerden ulaşım sağlanabildiği için tek yapmanız gereken Perşembe pazarı caddesi üzerinden biraz yürümek olacak.
3. Zeyrek Camii – Pantokrator Manastırı Kilisesi
Zeyrek Camii üç dönem geçirmiş bir yapıdır. Bizans döneminde yapı zamanla 3 bölüm halinde inşa edilir. İlk yapılan bölümü İmparator II. İoannis’in eşi İmparatoriçe Macaristanlı İrini (Evrenin Hâkimi İsa Mesih) ithaf ettiği, kilise, kütüphane ve hastaneden oluşan bir manastır kompleksi inşa edilir. Aradan geçen zamanda İoannis eşinin ölünden sonra ilk kilisenin kuzeyine Theotokos Elaiusa’ya (Şefkatli Meryem Ana) ithaf ettiği ayrı bir kilise daha yaptırdı. Son olarak iki kilisenin ortasına Arhangelos Mikhail’e (Başmelek Mikail) ithaf edilen bir mezar şapeli inşa ettirerek kiliseleri birleştirip yekpare bir yapı haline getirdi.
Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde; İstanbul’un 1453 yılındaki fethinden sonra camiye çevrilen yapıda keşişlerin ibadet için kullandıkları hücreleri medreseye çevrilerek Osmanlı’ya ait ilk eğitim kurumu olarak faaliyet gösterdi. Kiliseler de cami ve derslik olarak kullanılmıştır. Buradaki eğitim için dönemin büyük âlimlerinden olan Molla Zeyrek Efendi görevlendirilir ve camii adını Molla Mehmet Efendi’nin “hazırcevap” anlamına gelen Zeyrek lakabından almıştır.
Molla Zeyrek Cami, 1986 senesinde UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine dahil edildi. 20. yy’ın ortalarına doğru iyice bakımsız halde kalan cami, ilerleyen yıllarda (1953, 1966, 1995, 2006) bir dizi iyileştirme ve restorasyondan geçmiştir. Son olarak, 2009’da başlayıp 9 yıl süren büyük ölçekli bir restorasyondan sonra, 29 Mayıs 2019’da tekrar ibadet ve ziyarete açıldı.
4. Kalenderhane Camii – Theotokos Kyriotissa Kilisesi
Konum olarak Vefa da bulunan Kalenderhane Camii Roma döneminden kalan Ortodoks Kilisesi. Osmanlılar döneminde camii ye çevrilmiş ilk olarak Kalenderi dervişleri tarafından kullanıldığı için adı Kalenderhane Camii olmuştur. Caminin kilise döneminden Bozdoğan kemerine kadar yükselen kubbe kalıntılarını çok iyi durumda olmasa da avlusu içerisinde görme şansınız var. Camii şuan ki konumu Vefa semtinde ve Fakültelerin ortasında kalan tarihi bir camii ibadete açık olan camii de ziyaret eden yabancı turistler için hemen girişte birçok dile çevrilmiş Kura-ı Kerim bulunmakta.
5. Kariye Camii ( Kilisesi ) | Kiliseden Cami’ye Çevrilen 5 Tarihi Yapı
Ayasofya ile tek benzerlik taşıyan Kariye Kilisesi, Fatih Edirne kapıda İmparator Theodosius’un yaptırdığı surların hemen içinde yer almaktadır. Neden Ayasofya ile benzerlik taşıdığına gelirsek Ayasofya gibi çeşitli dönemlerde tekrar tekrar yapılmış olması ve içerisinde bulunan mozaikler sayesinde Ayasofya ile benzerliği ortaya çıkıyor.
İlk olarak Sultan 2. Beyazıd döneminde Sadrazam Hadım Ali paşa tarafından 1511 yılında camiye çevrilmiş. Sonrasında Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürülmüştür. 21 Ağustos 2020 tarihinde ise tekrar dan camiye dönüştürülerek dünyada çok iyi bilinen mozaikleri ve freskleri, zarar vermeden (!) ince bir boya ile kapatılarak ibadete açıldı.
Diğer yazım olan Gaziantep Kastelleri tıklayıp okuyabilirsiniz.
Instagram hesabımdan da diğer destinasyonlarla ilgili paylaşımlarımı görebilirsiniz.
Sevgilerimle, Çiğdem