Kiev Gezi Notları | 2 Günde Kiev Turu
Kiev‘i gezerken Atatürk‘ün çok güzel bir cümlesini hatırladım. “Yeşil görmeyen gözler, renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki, kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın“. Kiev öyle bir şehir ki, burada yaşamış olan tüm insanlar, bu konuda Atatürk gibi düşünerek bu şehri kurmuşlar ve Avrupa’nın en yeşil başkentlerinden biri haline getirmişler.
Park İçindeki Şehir Kiev Gezi Notları
Ukrayna’nın vizesiz ve kimlikle gidilebilen bir şehir olması bu ülkeyi Türk vatandaşları için oldukça cazibeli bir yer haline getirdi. Özellikle başkent Kiev yüzlerce binlerce yıllık geçmişi, sahip olduğu muhteşem dini mabetleri, gece hayatı ve Goethe’nin dediği gibi “Park içindeki şehir” edasıyla ziyaretçilerini büyüleyen bir şehir. Kiev, İstanbul gibi 7 tepe üzerine ve oldukça geniş bir alan üzerine kurulduğundan, şehirde gezilecek yerler arasındaki mesafe biraz fazla. Kış aylarında oldukça soğuk bir şehir ama Mart-Kasım arasında gezmek için güzel zamanlar. Döviz artışlarına rağmen Türk vatandaşları açısından gezmek için halen ekonomik bir şehir diyebiliriz. Şimdi de bu görkemli şehirde görülmesi ve yapılması gerekenlere bir göz atalım.
Avrupa’nın En Uzun Heykeli ile Tanışın
Kiev şehir merkezine beş km mesafede bulunan ve 102 m yüksekliğiyle Avrupa’nın en uzun heykeli olan Anavatan Heykeli, Kiev’in sembolik yapısı. Şehrin birçok noktasından da tüm görkemiyle görülebiliyor. 2. Dünya Savaşı’nın en kanlı muharebelerinden olan Stalingrad Muharebesi’nde ölenlerin anısına yapılan bu heykelin bulunduğu alan açık hava müzesi ve şehir parkı. Bu devasa alanda Ukrayna tarihini anlatan birçok heykeli, silah ve savaş araçları galerini ve havuzları görebilirsiniz. Kiev gezi rotasına başlamak için en uygun yer olacaktır.
Büyüleyici ve Görkemli Mabetler
Kiev’de gerçekten devasa birçok manastır ve dini yapı bulunuyor. Bunlardan en ünlüsü Mağaralar Manastırı olarak dilimize çevrilen Pechersk Lavra. Anatoliy adlı bir keşişin ve müritlerinin burada bulanan bir mağarada yaşaması ve akabinde prens 1. Yaroslav’ın bu alana bir manastır inşa etmesiyle bugünlere ulaşan bir yapı. Ortodoks Hristiyanlar için Kiev’deki en kutsal alan. Barok bir şaheser olan ve Kiev’deki en ikonik kiliselerden biri olan Aziz Andreas Kilisesi şehrin en turistik caddesi olan Andreas Yokuşunda bulunuyor. Kilise iç ve dış mimari açısından muhteşem bir yer olmasının yanı sıra bahçesinden sunduğu Kiev manzarasıyla da ziyaretçilerine huzur dolu bir ambiyans yaşatan bir yer.
Kiev’deki en ünlü 4 dini mabetten bir diğeri ise Aziz Michael diğer adıyla Altın Kubbeli Katedral. Yine Barok şaheseri olan bu kilisenin adından da anlaşıldığı üzere tüm kubbeleri altınla kaplı. Yılbaşı, Paskalya ve diğer önemli dini günlerde Ortodoksların buluşma yeri olarak hizmet veriyor. Aynı zamanda 3 ayda bir dünya çapında tüm Ortodoks din adamları buraya gelerek toplu ibadet gerçekleştiriyor. Son olarak Aziz Sofya Katedrali de Kiev’de görülmesi gereken dini yapılardan biri. İmparatorluk döneminde taç giyme törenleri, yabancı devlet adamlarının ağırlanması gibi bürokratik amaçlara daha çok hizmet veren bir yapı. Bunların dışında Aziz Volodymyr Katedrali de görülmesi gereken önemli dini yapılardan.
Gece Hayatının ve Sosyal Yaşamın Merkezi: Podil
Aziz Andreas Kilisesi’nin bulunduğu tepenin arka kısmında yer alan Podil Mahallesi, Kiev’in en renkli yerlerinden. Şehrin sosyal yaşamının kalbi burada atıyor. Yıl boyunca pek çok festival, karnaval, konser ve diğer sosyal aktiviteler burada gerçekleşiyor. Rengarenk evleri, onlarca bar, club, kafe, restoranıyla turistlerin de gözde yerlerinden biri. Buraya da yarım gün ayırmak gerekiyor.
Şehrin Diğer İkonik Mekanları – Kiev Gezi Notları
Kiev görkemli dini mabetlerinin de dışında pek çok görülmesi gereken mekâna sahip. Bunların başında çok ilginç bir yapı olan Altın Kapı geliyor. 11. yy. ’da Kiev’in etrafı tamamen surlarla çevrili iken şu an sadece o dönemki surların ana kapısı olarak hizmet veren bu yapı ayakta kalmış. Zamanla tahribata uğramasına rağmen 1982 yılında geçirdiği son restorasyonla birlikte ahşap ve taşlarla yeniden güçlendirilmiş olup şu an yine bir ibadethane – müze olarak turizme kazandırılmış.
Kan kırmızısı dış kaplamasıyla şehrin en fotojenik yapılarından biri olan ve Ukraynalı ünlü ressam ve şair Taras Shevchenko’nun adının verildiği üniversite ve park da görülmesi gereken yerlerden. Bunların dışında Avrupa’nın en güzel opera binalarından biri olan Ukrayna Ulusal Operası’nda da denk gelirseniz bir operayı izlemeniz gezinizi daha da güzel kılacaktır.
Son olarak şehrin en ünlü meydanı olan Nezalezhnosti yani Bağımsızlık Meydanı özellikle 2014’teki gösterilerden dolayı dünya çapında bir üne sahip oldu. Birçok resmi kurumun ve anıtların bulunduğu bu meydan artık şehrin en renkli ve kalabalık yerlerinden biri. Görüp görebileceğiniz en geniş caddelerden olan Khreshchatyk Bulvarı da bu meydana çıkıyor. Alışveriş için Aziz Andreas Yokuşu ile birlikte en popüler yer burası.
Tavuk Kievski ve Ukrayna Mutfağı
Kiev’de yeme içme anlatılacağı zaman Tavuk Kievski’ye özel bir parantez açılması gerekiyor. Şehrin bir çok restoranında bu güzel yemeği bulabilirsiniz. Aynı zamanda aslında Lviv şehri ile meşhur olmuş Lviv Kruvasan ve Lviv Çikolata zincirlerinin burada da şubelerinin olması şehrin yemek kültürüne ayrı bir güzellik katmış. Yöresel lezzetleri denemeyi sevenlerin de Borsch (Borç) Çorbası, Vareniki, Deruny, Holubtsy gibi bizim mutfağımızda da emsalleri bulunan lezzetleri denemesini tavsiye ederim. Kiev mutfağını deneyimlediğinizde bu mutfağın da yıllarca Osmanlı Devleti’nin etkisi altında kaldığını göz ardı edemeyeceksiniz.
Kiev ile ilgili diğer yazılarımız için: Tıklayın
Kiev Gezi Videosu 1. Bölüm için: Tıklayın
İyi Eğlenceler