Ezidilik İnancı Nedir? | Ezidiler Kimlerdir ? | Ezidiler, bir diğer adı ile Yezidiler hakkında bilinen yanlış bilgileri düzeltebilir miyim bilmiyorum. Belki bir ışık tutabilirim diye düşünüyorum. Mezopotamya da yaşayan bir çok topluluğun başına gelen şeyler bu topluluğunda başına gelmiş ve inandıkları değerler, inançları sebebi ile öldürülmüş, sürülmüş, birçok farklı saldırıya uğramışlardır. Günümüzde inandıkları dine ait kutsal kitapları (Kara Kitap ve Cilve) kayıp olduğu için dilden dile aktarılarak inançlarını yaşıyorlar.
Ezidiler ya da Yezidiler Kimlerdir? | Ezidilik İnancı Nedir?
Peki Kim Bu Ezidiler? Bu İnanışın Kökeni Nedir?
Tarih notlarına bakarsak Asurların parçası olan, Irak’ın bir bölgesinde yaşadıklarını görürüz. Şuan da yaşayan Ezidilerin nüfusu 800.000 civarında olduğu ve bu sayının hemen hemen 5000 ni Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşadığı bilinmektedir. Bugün Mardin’den Urfa’ya , Şırnak, Hakkari, Van, Erzurum, Kars, Diyarbakır, Erzincan gibi daha birçok ile gittiğinizde halk, hangi köyde Ezidilerin olduğunu size söyleyeceklerdir.
Bu İnsanlar Nereden Geldiler ve Nereye Gidiyorlar?
Bu halk hakkında bilinen bir diğer yanlış bilgi ise Kürt kökenli oldukları, Ezidiler’in en fazla Irak, Suriye gibi bölgelerde bulunması ve Kürtçeyi dilleri olarak almaları onların Kürt olduklarını düşündürmüştür. Birçok Ezidi de bu bilgiyi benimsemişlerdir. Yadsınamayacak kadar büyük bir topluluk ise Kürt toplulukları ile ortak olarak sadece dillerini birleştiriyorlar. Ortak bir dil paylaşıyoruz ama ortak bir din paylaşmıyoruz diyorlar. Kürt topluluklarının ortak dininin İslam olduğunu birçok kaynaktan okuyabilir siniz. Ezidiler ne Müslüman ne de Hristiyan . Bugün Almanya , Rusya gibi Avrupa diyebileceğimiz çok fazla ülkede de varlıklarını sürdürüyorlar.
Melek Tavus’a mı Tapıyorlar? | Ezidilik İnancı Nedir?
Ezidiler, dinin merkezine mutlak iyi ile mutlak kötüyü alıyorlar. Aslında her şeye gücü yeten, iyi bir Tanrı üzerine inançlarını oturtmuş ve bu iyi Tanrı’nın her şeye gücü yettiği gibi kimsenin ona itiraz etme ondan sapması da mümkün değil. Mutlak iyi, her zaman Allah’a yönelen, ibadetlerini yerine getiren ve iyi bir insan olmak iken, mutlak kötü Allah’ın kullarını saptıran, doğru yoldan uzaklaştıran şeyler bütünüdür. Ancak bu kötülük Tanrı’dan gelmemektedir. Bu kötülük ancak ve ancak insanın kendi içindedir ve bu kötülükten Tanrı sorumlu olamaz.
Ezidi inanışında, bir peygamber bulunmamaktadır. Onlar meleklere inanmaktadırlar ve bu meleklerin isimlerinin de İslam dini ile farklılıkları vardır. Azazil, Derdail, İsrafil, Mikail, Cebrail, Samuel ve Nurael bu meleklerin isimleridir. Bu Meleklerden bir diğeri de Melek Tavus. Birçok topluluk, Melek Tavus’u diğer inanışlarda yer alan Şeytan ile aynı varlık olduğunu savunmuşlardır. Ancak Ezidiler de böyle bir kavram bulunmuyor ve bunun söylenmesini de kabul etmiyorlar.
Ezidi bir vatandaşın dilinden; “Adem ile Havva ‘dan bu yana Ezdah (Allah verdi) olarak var olduk. İlk olarak bizler Allah’a inanırız, ikinci olarak da meleklere inanırız.”
Bu inanışta yer alan Melek Tavus (Düşmüş Melek) şeytan değildir. Çünkü Tanrı dünyanın yaratıcısıdır, üzerinde yaşayanlar üzerinde bir sürdürme vazifesi yoktur. Burada Melek Tavusun varlığı hem iyiliği hem de kötülüğü üzerinde barındıran bir varlıktır. Tıpkı yeryüzü, dünyamız gibi hem iyilik hem de kötülük bir aradadır. Melek Tavus ise, Tanrı ile insan arasında bir köprüdür.
Bir diğer bilinen yanlış ise onların Güneşe ve Ateşe taptıkları, toplum Güneşi Tanrı’ya ulaşan bir simge olarak görmüşler sanki bir kıble gibi. Ateşe dönmüşler ve ateşin güneşinde içinde barındırdığı tüm elementleri yok edebilecek bir güç olduğunu görmüşler. Ateşin tanrının bir sırrı olduğunu düşünmüşler. Güneşe bakarak dualarını etmişlerdir.
Bayrama ve köye ait görsellere ulaşmak için tıklayınız!
Ezidi İnanışının Birçok Geleneği de Bulunuyor
Nisan ayının kutsal bir bahar ayı olduğuna inanan Ezidiler, Çarsema Sor (Kırmızı Çarşamba) adında bir bayram ile kutlarlar. Bu bayramın asıl sebebi Tanrı Dünya’yı Rumi takvime göre Nisan ayının ilk çarşambası yaratmıştır. Bu sebeple bayram olarak kutlanmaktadır.
Kırmızı Çarşamba, zor hava şartlarının ve kötü koşulları bitişi, yeniden dirilme anlamı taşır.
Diğer Çarşambalar ise: Kara Çarşamba’dır. Adından da anlaşılacağı üzere, bütün kötülüklerin yaratıldığı gün olarak kabul edilir. Kara Çarşamba’nın sahipleri, tüm kötüler, iyiliğin ve güzelliğin düşmanları olanlardır. Bu Kara Çarşamba yılın hangi ayında, ayın hangi haftasında olduğu bilinmediği için Kırmızı Çarşamba dışındaki bütün çarşambalarda elbise yıkamak ve yıkanmak yasaktır.
Toprağa tükürmek, tekme atmak, suyun içine ve ateşe tükürmeyi de Ezidi inanışı yasaklar.
Ezidi Mezarlığı | Ezidilik İnancı Nedir?
Türkiye’nin birçok yerinde olduklarını biliyoruz ve birçok yerden de gittiklerini, bunlardan biri de Şırnak’ın terkedilmiş Mağaraköy’ü. Bu köyde belki de daha önce hiç görmediğiniz bir mezarlık göreceksiniz. Bu mezarlıklara uzaktan baktığınız da bir kale bir kubbe gibi görünüyor olabilirler ama değiller. Kutsal Meleklerini andıkları anıtlar en başta sizleri karşılıyor. Taşların üzerinde meleklerin isimlerini bulabilirsiniz.
Ezidi halkının mezar ziyaretleri de bizlerden farklı, yemeklerle, teflerle birlikte ziyaret ediliyor ve dualar ediliyor, ağıtlar yakılıyor. Mezarlığa girerken ya da çıkarken, ölmüş yakınlarının ve önemli kişilerin mezar taşlarını öptükleri bilinir.
Bu inanışa sahip insanların toplulukları birçok şeye maruz kalmışlardır. Ve bunların sonuncusu 2014 de IŞiD ‘in Şengal bölgesin de yaptığı katliamdır. Bu topluluğu kökten yok etmek isteyenler, bu inanışın doğduğu yere gitmişlerdir. Zülfü Livaneli Huzursuzluk kitabında bu katliamı, Ezidi bir kadının dilinden anlatmış ve uğradıkları zulmü işlemiştir. Ezidi bir kadına yardım eden Müslüman bir gencin yaşadıklarını da dile getiren kitap, insanların inançları uğruna yaşamları boyunca yaşadıkları olaylar bütününü gözler önüne seriyor.
Kitabın sonunda en büyük çıkarımımı Farid Farjat’ın sözleri ile dile getirmek ve yazımı bitirmek istiyorum.
“Dünyada; Yüzlerce millet, dil, din, mezhep olabilir ama sadece iki çeşit insan var. Vicdanı olan ve vicdanı olmayan. ”
Daha fazlası için!