Beypazarı Gezi Rehberi | Yaşayan Tarihi ile Kendine Has İlçemiz

Ankara’nın Gözde İlçesi – Beypazarı Gezi Rehberi

Anadolu’nun saklanan değerlerini koruyan ve bunu çok güzel bir şekilde etrafına yansıtan bir şehri gezmeye var mısınız? Hem de yine bol yemeli içmeli bir şekilde misafirperver bir halk ile.. O zaman sizi hemen aşağıdaki listeye alalım ve yaşayan tarihi ile turistik bir ilçe olan Beypazarı‘nı beraber gezelim:)

Beypazarı hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse başkentimiz Ankara’nın gözde ilçesi olarak tanımlayabiliriz. Yani halk öyle söylüyor 🙂 Bize de onları dinlemek ve gezmek düşer değil mi ama? O zaman gelsin Beypazarı Gezi Rehberi…

Beypazarı’nda Nerede Kalınır? Beypazarı Konaklama Tavsiyesi

Beypazarı daha çok günübirlik gezilme açısından tercih edilen bir ilçemiz ancak bence en az 1 gece kalınıp özellikle civardaki doğal güzelliklerin ve Nallıhan’ın da görülmesi gerekir. Ayrıca ilçenin ambiyansı en az Safranbolu kadar güzel. Karanlık çökünce ilçenin ambiyansı kat ve kat daha güzel oluyor. Özellikle civarda bulunan Hıdırlı Tepesi gibi yüksek yerlere çıkıp manzaranın tadını çıkarmak çok güzel olacaktır. Eğer siz de bana katılıyorsanız ve bu güzel ilçemizde nerede konaklarım diye merak ediyorsanız, size Beypalas Oteli tavsiye ederim.

İlçede konaklama yapabileceğiniz bir kaç konak var ancak imkanları oldukça kısıtlı ve yoğun dönemlerde konaklarda oda sayısı az olduğu için yer bulmak ya çok zor ya da oldukça pahalı olabiliyor. Şehrin en merkezi noktasında hizmet veren Beypalas Otel Beypazarı’nda çıtayı oldukça yükseltmiş. Kaldığım süre boyunca oldukça rahat ettim. Odalar ferah ve tertemiz, çok güzel bir terası var. Banyolar odalar kadar büyük neredeyse. Kahvaltısı da oldukça zengin ve lezzetli. Fiyat kalite dengesinin sonuna kadar hakkını veriyor. Çalışanlar da oldukça ilgili ve kibar.  Rezervasyon için; Beypalas Hotel

Yeni başlayanlar için Beypazarı 

Öncelikle Beypazarı´na ulaşım için; Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali´nden (AŞTİ) yarım saat arayla otobüs ve minibüsler hareket ediyor. Dilerseniz kendi aracınız ile de ulaşımı sağlayabilirsiniz. Ankara-İstanbul yolu üzerinden devam ederek yol ayrımlarını takip edebilirsiniz. Şehir merkezinden 100 km uzaklıkta olduğunu belirtmek gerek. Bu kadar navigasyon bilgisi yeter sanırım 🙂

Beypazarı‘na ulaştığımızda bizi ilk olarak Turizm Danışma Bürosu karşılıyor. Bu konuda fazlasıyla ilgili ve yardımseverler. Büroya girer girmez elinize bir yol haritası tutuşturup nereleri öncelikli olarak gezebileceğinizi ve önemli olan noktaları anlatıyorlar. Şehir merkezine vardığımızda kocaman bir havuç heykeli karşılıyor bizi. Belki bilirsiniz Beypazarı Havucu meşhurdur. Şehir içinde önemli bir mevzu olunca heykelini dikmişler 🙂

Hıdırlık Tepesi

İlk uğrak noktamız, ilçenin tüm noktalarını bir arada görebileceğimiz Hıdırlık Tepesi’nde şehri tepeden izleyip tüm detay ve güzelliklere dalıp gidebilirsiniz 🙂

Suluhan Kervansarayı

Çarşı içinde bulunan 1683 yılında yapılan Suluhan Kervansarayı; klasik Osmanlı şehir içi hanları tarzında bir yapı. Girişinde el emeği göz nuru ürünleri ile bir iki stand kuran ev hanımlarından örgü ürünler alıp; handa çayınızı yudumladıktan sonra gezinize devam edebilirsiniz.

Alaaddin Sokak

Restorasyonu tamamlanmış ve hizmete açılmış birçok tarihi konağı barındıran Alaaddin Sokak; yöresel ürünlerin satıldığı standların kurulduğu şehrin en gözde mekanı olarak karşılıyor bizi. Alışveriş yaparken muhabbet etmekten sıkılmayan ve yorulmadan ikram yapan birçok satıcı ile bir arada olduğunuzu düşünün. Beypazarı yaprak sarmasından, kurusundan tutun da; cevizli sucuğa kadar mis gibi ikramlarla doyup misafirperverliklerine hayran kalacağınıza emin olun.

İmaret Meydanı ve El Sanatları Meslekleri Dükkanları

İmaret Meydanı’nda hizmete açılan El Sanatları Meslekleri’ne ait dükkanlar fazlasıyla ilgi çekici. Kunduracı, semerci, dokumacı, bakırcı, kalaycı gibi el sanatlarının icra edildiği dükkanlar arasında gezerken kendinizi adeta eski bir Türk filminde hissedebilirsiniz. Dilerseniz siz de bu ürünleri kendiniz yaparak satın alabilirsiniz. Bu dükkanlarda geçmişten günümüze unutulmaya yüz tutmuş el emeğine dayalı zanaatkarlığın korunması ve devamının sağlanmasına olanak sağlıyor.

Halk Evi

1938 yılında ilk açıldığı zamandaki amaçlarına; restorasyonu tamamlandıktan sonra halen devam ediliyor. Seminerler, eğitim ve çeşitli organizasyonlar için kullanılan Halk Evi’ni haftasonları ziyaret edip Beypazarı‘nın siyah beyaz fotoğraflarını inceleyebilirsiniz.

Yaşayan Müze

2007 yılında kurulan müze sadece somut için değil, soyut, geleneksel miras ve manevi değerlerimizi bizlere ve sonraki nesillere aktarma amacını benimsemiş. İçeri girer girmez sizi bir rehber karşılıyor ve tarihini anlatmaya başlıyor. Müze dediysek öyle eski resim ve eşyaların sergilendiği bir bina düşünmeyin. Aslında eski bir konak eski yaşayan insanlarıyla bize ulaşmak için canlandırılmış.

Dolap çevirmek deyiminin nereden geldiğini bu konakta öğrendim ben mesela ama anlatmam 🙂 bence gidin görün ve sizde bu güzel anı yaşayın. İçeride kök boya yapan ve bu sanatı anlatan yerli rehber bir ev hanımı ablamız var. Başka bir odaya girince ise kurşun döken ve bunun tarihini anlatan biri var. Hem hazır gitmişken nazarlardan arınmak için kurşun da döktürebilirsiniz 🙂

Üst katta ise yeni gelin odası ve evin en büyük gelinin odasını görüp büyük gelinden hikayeler dinleyebilirsiniz. Gayet keyifli bir şekilde hikayenizi ve bilmeceleri dinleyip ayrılabilirsiniz.

Şehirde önemli bir geçim kaynağı da gümüşçülere ait. Telkari zanaatının yapıldığı el emeği gümüş takıların nasıl yapıldığını izleyip satın alabilirsiniz.

Şehir merkezine biraz uzak doğal güzelliklere gelirsek ;

Karagöl Tabiat Parkı

Bir krater görü olan Karagöl, etrafı yamaçla çevrelenmiş ve etrafı ağaçlar ile kaplı tam bir ruhu arındırma noktası. Ankara’nın kalabalığından sıyrılıp burada konaklayarak doğa sporlarının yapıldığı nadir alanlardan biri.

İnözü Vadisi

Beypazarı´na varmadan 4 km önce yer alan İnözü Vadisi; doğal ve temiz havası ile dinlendirici bir etki yaratıyor. Tura erken başlayıp kahvaltıyı burada bulunan mekanlarda yapabilirsiniz. İnözü Çayı kenarında yer alan Yediler Türbesi’nde, Horasan’dan geldikleri ve bu bölgede dergah kurdukları rivayet edilen  yedi ermiş kişinin mezarı bulunuyormuş. Yediler Türbesi’ni ve vadide bulunan diğer bir Türbe Karaca Ahmet Sultan Türbesi’ni de görmeden dönmeyin gitmişken.

Buralar dışında ne var derseniz : ormanlık alan içinde bulunan; ahşap evleri ile dikkat çeken Eğriova Yaylası. Golf, trekking, atla gezinti gibi aktiviteler için elverişli olan yaylada, geleneksel olarak her yıl “Karaşar Eğriova Yayla Şenliği” düzenleniyor.

En son 1995 yılında restorasyonu yapılan Selçuklu dönemine ait Boğazkesen Kümbeti, Osman Gazi’nin dedesi olan Gazi Gündüzalp’in Türbesi, Karadavut Türbesi ve yine İvaz Dede Türbesi gezilebilir. Görmek isterseniz bol bol türbe ve yeşil alan mevcut 🙂

Beypazarı’nda Ne Yenir?

Eee bu kadar gezdik ne yiyip ne içelim derseniz Havuç suyu ve Beypazarı Kurusu ile başlasanız tam yeri aslında 🙂 Yolda kimi çevirip sorsanız sizi Has Değirmencioğlu‘na yönlendiriyor. Beypazarı‘nın yaprak sarması meşhur şimdi bunun altını çizmenin tam yeri bence, bir de güveç deneyebilirsiniz bizim için. Tarhanası da gayet lezzetli. Fiyatları da porsiyonların boyutları ile kıyaslayınca şaşıracak kadar ucuz. Burada Beypazarı yöresine ait bir çok yöresel ürünü de hediyelik olarak satın alabilirsiniz. Beypazarı Kurusu, Cevizli Baklava, Beypazrı Höşmerim, Erişte, Tarhana ve daha bir çok lezzet taptaze Has Değirmencioğlu’nun raflarında bekliyor. Konum için: Has Değirmencioğlu Lokantası

Sokaklarda gezerken kısa molalar verip sıcakkanlı ve misafirperver esnaftan havuç suyu, cevizli sucuk almayı unutmayın..

Ankara’ya gelmişken Ankara Gezi Tavsiyeleri‘ne de bakmayı unutmayın! 🙂