Bebek Gezilecek Yerler | Yazıma, Farsça’ da kuş yuvası anlamına gelen Aşiyan Yolu’nun, Aşiyan Aşıklarının duygusal hikayesi ile başlamak istiyorum.
Bebek Gezilecek Yerler | Bebek Aşiyan Yolu
Soğuk bir gecede Aşiyan mezarlığının oradan geçen bir delikanlı, mezarlığın yanı başında bulunan çınar ağacının altında ağlayan güzel, şık giyinmiş genç bir kız fark eder ve yanına giderek yardımcı olmaya, konuşmaya çalışır: neden ağladığını sorar, kız yakın bir zamanda tam da bu noktada trafik kazasında arkadaşlarının öldüğünü anlatır.
Havanın soğuk olmasından dolayı kızın üşüdüğünü fark eden delikanlı ceketini çıkarıp kızın omuzlarına bırakır. Uzun saatler kızla sohbet ederler sabah gün ağarırken kız eve gitmem gerekiyor diyerek Aşiyan yokuşuna doğru çıkmaya başlar. Delikanlı kızdan o kadar çok etkilenmiştir ki kızı evine kadar uzaktan izlemeye karar verir.
Günler geçer delikanlı kızı aklından bir türlü çıkartamaz daha fazla dayanamayıp kızın evine gider kapısını çalar genç kızı sorar. Kapıyı açan kadın “Kızım 2 yıl önce vefat etti” deyince delikanlı şaşırır, henüz birkaç gün önce tanışmışlardır. Tanışma hikayelerini anlatırken kadın üzüntüyle kendinden geçer. Evde yaşanan küçük panikle baygın kadın ayıltılmaya çalışılmaktadır. Delikanlı ise duydukları karşısında şaşkındır.
Aile sakinleşince olayı detaylarıyla paylaşırlar: Kızları iki yıl önce iki arkadaşlarıyla eğlenmeye çıktığı bir gece eve dönerken yolun az aşağısında trafik kazası yapmışlar ve bu kazanın sonucu üçü birlikte hayatını kaybetmiştir. Delikanlı hala anlatılanlara inanmakta güçlük çekiyordur, genç kızla birkaç gün önce tanıştığında ısrarcıdır. Genç kızı tanıştıkları zaman üzerindeki kıyafet detayına varıncaya kadar tarif eder.
Tarif ailenin vefat eden kızlarına uyduğu gibi anlatılan tarifteki kıyafet de genç kızın kaza gecesi üzerinde olanın aynısıdır. Fotoğraflar gösterilir ama delikanlı ısrar eder: “2 yıl önce ölmüş olamaz, daha geçen gece tanıştık, konuştuk…” Bu sefer şaşırma sırası ailededir. Delikanlıyı da yanlarına alarak kızlarının mezarına ziyarete giderler. Delikanlının tanıştıkları gece üşümesin diye genç kızın omuzlarına bıraktığı ceket mezarın üzerindedir.
Genç adam bu duygusal gerilime daha fazla dayanamaz, aklını yitirir… Aşiyan Mezarlığı çevresinde dolaşır durur… Bu üzücü hikayede zamanla önce Anne sonra Baba hayatını kaybeder. Babanın bir vasiyeti vardır. Her kim o noktadan geçerse o noktada hayatını kaybeden üç can için üç kez kornaya bassın, Aşiyan aşıkları hikayesi nesilden nesle anlatılsın. … Bu vasiyet üzerine hikâyeyi bilen oradan üç kez kornaya basar. İşte Aşiyan tepesi Aşiyan yolu böyle bir hikâyeye sahip…
Aşiyan Müzesi
İstanbul Dünya’nın en güzel şehirlerinden biri. Üç imparatorluğa başkentlik yapmış tek şehir ve aynı zamanda iki kıta üzerine kurulu tek şehir. Ve bu şehrin en güzel noktasına konumlanmış olan Aşiyan Müzesi, şair Tevfik Fikret’in 1906-1915 arasında yaşadığı,1945 yılından bu yana müze olarak hizmet veren evidir.
Edebiyatın önemli şairlerin den biri olan Tevfik Fikret Robert kolejinde öğretmenlik yaparken planını kendisi çizdiği bu evi inşa ediyor. Yapımı 1906 da tamamlan evi Tevfik Fikret’ in ölümünden sonra İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından satın alınıyor. 9 Ağustos 1945’te Edebiyat-ı Cedide Müzesi adıyla ziyarete açılır. Şairin Eyüp’teki aile mezarlığında bulunan mezarı 1961’de müzenin bahçesine taşınmış ve müze bu tarihten sonra Aşiyan Müzesi adını almıştır.
Müze, Salon bölümü, Edebiyat-ı Cedide bölümü, Abdülhak Hamit Tarhan bölümü, Çalışma odası, Yatak Odası, Yemek Odası, Şair Nigar bölümü, Mutfak-Çamaşırhane sekiz bölümdür. Âşiyan Müzesi bugün geçmişine göre daha detaylı bir durumdadır. Bahçeli, 3 katlı ahşap olan binanın zemin katı idari işleri bölümüne ayrılmış durumda.
İlk kat Edebiyat-ı Cedideci’ lerin özel eşyalarının ve fotoğraflarının sergilendiği bir kat halinde. Abdülhak Hamit’in kişisel eşyaları, çalışma masası, fotoğraflarının da yer aldığı bir Abdülhak Hamit Odası bulunuyor. Ve bir diğer oda Şairlerimizden Nigar Hanım’a ait eşyaların sergilendiği Nigar Hanım Odası’dır.
Bebek
Semtin adı Fatih döneminde bulunmuş bir yeniçeri ağası olan bebek yüzlü Mehmet Çelebi’den geliyor. Bebek; manzarası, tertemiz havasıyla, gezmek ve yürüyüş yapmak için en popüler semtlerden biridir. Pastanelerin ve kafelerin yan yana dizildiği merkezde Bebek iskelesinin hemen yanında Bebek Parkı bulunur parkın içerisinde şuan restorasyonda olan Hümayun-u Abad Camii olarak da bilinen Bebek Camii yer alıyor.
Bebek sahilinde Yürüyüş yaparken bir zamanlar konserler düzenlenen Rumeli Hisarını göreceksiniz. Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un Fethi’nden önce Boğaz’ın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı’nın tam karşısına inşa ettirilmiştir. Şimdilerde ise sadece müze olarak ziyarete açık. Bebekte yürürken görebileceğiniz bir diğer tarihi yapı ise..
Mısır Konsolosluğu | Bebek Gezilecek Yerler
Lale Devri sırasında, Sultan 3. Ahmet’in emriyle yapılmış. İsmi ise bir dönem burada ikamet eden Mısır Hidivi’nin annesi yani Hidiva olan Emine Hanım’dan geliyor.
Emine hanım yaşamış olduğu dönemde 2. Abdülhamit ile arasında çıkan anlaşmazlıklar yüzünden Türkiyeye bırakmak istediği bu binayı karar değiştirerek Mısır a bırakır ve konsolosluk olarak hizmet vermeye başlar. Üst düzey güvenlik önlemleri ile korunaklı olan bu binayı ziyaret edeme sekte yanından geçerken de kendine hayran bırakan bir yapı olarak göze çarpıyor.
Bebek’e Nasıl Gidilir?
Otobüs kullanacaklar is Avrupa yakasından Taksim ve Beşiktaş’tan 22, 22RE, 25E, 40, 40T ve 42T ile gelebilirler ama trafik bazen yürümekten daha yavaş ilerliyor. Daha keyifli ve trafik olmadan gelmek isteyenler vapurla da gelebilir Boğaz hattı olarak seferler yapan Şehir Hatları sitesine bakıp ulaşım sağlayabilirsiniz. Anadolu yakası Beykoz çubuklu İstinye arası arabalı vapur ile de arabanız veya yaya olarak da geçebilirsiniz.
Diğer yazılarıma buradan ulaşabilirsiniz.
Daha fazlası için Instagram’da takip edebilirsiniz… cigdemmmky
Sevgilerimle,
Çiğdem