Barselona Gezi Notları | Barselona’yı Yerlisi Gibi Gezmek
Az zamanım var, mideme çok düşkünüm, tam bir keyif insanıyım ama para harcamayı da sevmem diyorsanız doğru yerdesiniz. Barselona Gezi Notları yazımızda Barselona’yı yerlisi gibi gezmeniz için tavsiyeler vereceğim.
Avrupa ülkemize yakın olduğundan mıdır bilmem ama uzun süreli ziyarette bulunma fikri bana hep yabancı gelir bu sebeple özellikle bir şehri anlamak ve orada yaşıyor hissine kapılmak için kısa süreli ve alışılmışın dışında gezmeyi çok severim.
Bugün sizlere bende hayranlık uyandıran Barselona’yı kendi gözümden anlatacağım. Şehir herkesin hemfikir olduğu ve sizlerin Barselona etiketlerinde gördüğünüz üzere keskin, kendine has mimari anlayışı ve Gaudi’nin mirasları ile başlı başına yürüyen bir müze. Ben bu güzel şehri keşfetmek için kendime 4 gün verdim. Gitmeden önce daha önce orada yaşamış ve ünlü futbolculara tercümanlık yapmış arkadaşımdan da tavsiyeler alıp notlarımın arasına ekledim.
Nerede ne yemeliydim, nasıl gezmeliydim bir Barselonalı günlük yaşamında ne yapardı hepsini bilmeliydim.
Başlamadan önce İspanya’da Yaşamak İsteyenler için Barselona’da yaşayan arkadaşımızla yaptığımız Yaşam ve Çalışma Sohbetini de izlemenizi öneririz.
Barselona’yı Keşfetmeye Başlayalım
- Otel, yerleşim işlerim bittikten sonra kendimi güzel sokaklarda yürümeye bıraktım. Otelin yakınlarında ünlü meyve pazarı La Boqueria Mercat olduğu için 4 gün boyunca daha önce hiç tatmadığım egzotik meyvelerin ve süper güzel tatlıların keyfini çıkardım.
Şunu söylemeliyim her turistin yaptığı gibi , Gaudi nin eserlerini tabi ki ziyaret ettim, ünlü meydanları, müzeleri ve stadyumu gezdim ama sizlere bunlardan bahsetmeyeceğim😊
Biz bir Barselona lı gibi gezip ,tadıp keşif rotası yaşayacağız.
La Ribera meydanında tacomu yiyip sangriamı yudumladıktan sonra , yat limanına ulaştım. Barselona Port ,içerisinde güzel restaurantları ve pubları bulunduruyor. Havanın güneşli olması teleferik merakımı iyice uyandırdı ve limanın etrafında yaklaşık 15 dk yürüyerek binaya vardım. 2019 Kasım fiyatı ile 10 euro karşılığında bu güzel şehri kuşbakışı izleme şansım oldu-gerçekten keyfe keder ve yapılması gereken bir aktivite.
Teleferiğin son durağında isterseniz tekrar dönebiliyorsunuz ama ben kaldım ve tepede beni karşılayan izleme noktasındaki restaurantta oturup bir kadeh şarap ısmarladım kendime.
Dönüş yolumda taksi ya da vasıta kullanmadan ormanlık yürüyüş yolundan yeniden şehre ulaştım. Bu yolda çok güzel botanik ve endemik bitki çeşitlerini satan noktalar vardı. Genellikle günün yorgunluğunu atmaya çalışan ,iş çıkışı koşuya ya da yürüyüşe gelmiş insanlarla birlikte ilk durak noktama tik attım.
Akşam oldu ve yemek için yine bir Barselona lı gibi giyinip kuşanıp otelimden ayrıldım. Durak noktam gündüz gezerken farkettiğim liman içerisindeki yerdi. (Maná 75) Fiyatları bi tık orta üstü olsa da yediğim en iyi ara sıcaklar ve mezeler buradaydı diyebilirim. Dönüş yolunda meşhur Barselona plajını takip ederek günümü sonlandırdım.
Flamenko duyguların ritm ile anlatan dans. Bu merak giderilmeliydi😊Gündüz dans okulu akşam restaurant olarak faliyet veren Palacio del Flamenco da bu eşşiz ve güzel dansın eğitmenleri ve öğrencileri ile tanıştım akşam hazırlıklarını izleme şansım oldu. Menüsü çok kuvvetli olmasa da akşam aynı mekanda kalıp gösteriyi izledim ve şarabımı yudumladım.
Bir yeri gezmeden önce ilk olarak o gezide nasıl hissetmek istediğinizi bilmeniz gerekiyor. Ben bu gezide sanki o şehirde yaşıyormuşum ve günlük dışarda işlerim varmış gibi gezdim dolaştım.
Fırsatım olsa yaşamak isteyeceğim ilk 5 şehir arasında yer alıyor. İnsanların dinginliği , rahatlığı ve keyifine düşkün olmaları beni ayrıca cezbetti.
Özetle ;
- Teleferikle kuşbakışı Barselona yı izlemeden
- Meyve pazarında tadım yapmadan
- Flamenko izlemeden dönmeyin😊
Daha fazla bilgi ve gezi fotoğrafı için instagram hesabım @dilara.geziyor ‘u takip edebilirisiniz.