Harput Gezilecek Yerler | Merhabalar!!!!! Tarih boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapan, coğrafi konumuyla dünyanın en önemli geçiş güzergahlarından biri olan Elazığ Denize oldukça uzak karasal bir konumda bulunuyor. Caddelerinde ve sokaklarında yürürken tarihi binalar çeşmeler dikkati çekiyor.
Kültürel sosyolojik ve morfolojik olarak orta doğu coğrafyasında olduğunuzu hemen hissedersiniz. Pek çok önemli uygarlığın izlerinin olduğu zengin bir kültüre sahip Elazığ ili Harput Mahallesi tarihi dokusuyla meşhur bir yer. Burada camiler, kümbetler, kiliseler ve en önemlisi Harput kalesi bulunuyor. Harput mahallesinin girişinde bir anda atmosfer değişiyor ve Kendinizi tarihin içinde buluyorsunuz. Sarı renk tonları tarihi taş yapıları taşlı sokaklarıyla görülmeye değer bir yer.
Gezmeye başlayalım 🙂
Harput’ta Görmeniz Gereken 8 Tarihi Mekan | Harput Gezilecek Yerler
1. Harput Kalesi
Diğer adıyla” Süt Kalesi “olarak bilinen kalenin hikayesi şöyle; kalenin yapımı sırasında yaşanan su kıtlığı nedeniyle, zamanın hükümdarının emriyle harcın hazırlanmasında su yerine süt kullanıldığı, bu yüzden de kaleye “Süt Kalesi” dendiği söyleniyor. Kalenin ne amaçla yapılmıştır net bilinmese de bölgeye hakim olan konumundan dolayı, güvenlik amacıyla inşa edildiği anlaşılıyor. Tarihsel kaynaklara göre; MÖ 8’inci yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kurulmuş.
MÖ 6’ncı yüzyıldan itibaren Persler’in hâkimiyeti altına girmiş. MÖ 1’inci yüzyıl ile MS 11.’inci yüzyıl arasında Part, Roma, Sasani, Bizans ve Abbasiler arasında büyük mücadelelere sahne olmuş, 11. yüzyılın sonuna kadar Bizans hâkimiyeti altında devam etmiştir. Bu süre zarfında Ziata Castellum ve Kharpete, Arapça’da Hısn-ı Ziyad adıyla anılan kale, 1085 yılında Çubukoğulları, 1112 yılında Artukoğulları, 1234 yılında Selçuklular’ın egemenliği altında kalmış Kale, Çubuk Bey’in, Artuklu Beyi Belek Gazi’nin ve Selçuklu Beyi Alaeddin Keykubad’ın hükümet merkezi olmuş, 1366 yılında Dulkadiroğulları ve Akkoyunlu devletleri arasında sık sık el değiştirmiştir.
Harputlu Kalesi, 1465 yılında Akkoyunlu Hükümdarı Hasan Bahadır Han (Uzun Hasan) tarafından ele geçirilerek Akkoyunlu idaresine alınmıştır. Harput Bölgesi ve Kalesi, 1515 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresine geçmiştir. İç kale ve dış surlar olmak üzere iki bölümden meydana gelen Harput Kalesi’nin özgün bir yapı olarak günümüze kadar korunabilmesinde Artuklu Dönemi’nde yapılan onarımların katkısı büyüktür.
Kale daha sonra Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Osmanlı Dönemi’nde de onarımlar görmüştür. Kalesinin dış surları tamamen yıkılmıştır. Yalçın kayalar üzerinde inşa edilen ve kuşatılması oldukça zor olan kale, içerisinde hastane, tahıl ambarı, darphane, su sarnıcı, cephanelik, cami ve çok sayıda sivil yapının bulunduğu büyük bir mahalledir. Geniş taş merdivenlerden Kalenin seyir tepesine çıkarak tüm şehri keyifle izleyebilirsiniz. Giriş için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz.
2. Harput Ulu Cami | Harput Gezilecek Yerler
Harput’a yüzyıllara meydan okuyan Ulu Cami 1156-1157 tarihlerinde Harput hükümdarı Fahrettin Kara aslan tarafından yaptırıldığı kabul ediliyor. Harput Ulu Cami Anadolu’daki en eski Türk camilerindendir. Ulu Cami içi, iç avlu, son cemaat yeri ve iç cami olmak üzere üç kısımdan meydana geliyor. Dikdörtgen planlı duvarları moloz taştan, kubbe kemerleri ve minaresi ise tuğladan inşa edilen caminin iki kapısı vardır .Harput Kalesi’nin kuzey-batısındaki düzlükte ve kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen bir oturum alanı üzerine inşa edilmiş beden duvarları, kaba yonu ve moloz taş örgülü bu yer Hâlihazırda, doğu, batı ve güney duvarlarında birer kapı bulunuyor.
Bu Caminin en belirgin özelliği minaresi eğri bir şeklide olmasıdır. Kimilerine göre kalın gövdeli ve gittikçe daralarak inşa edilen bu minare bilinçli olarak eğri inşa edilmiş,kimilerine göre ise bir deprem sonrasında minare eğri bir şekle dönüşmüştür. Caminin inşa kitâbesi yoktur. Avlunun kuzey kanadında, kemer ayağının üzerinde ve sivri kemer gözleri arasında duvardaki bir nişe gömülü on bir satırlık Arapça vergi kitâbesi ise yapıma ilişkin Artuklu Sultanı Kararslan bin Davud bin Sökmen bin Artuk tarafından 1156-1157 tarihlerinde yaptırıldığı bilgisini vermektedir.
3. Arap Baba Türbesi ve Mescidi
Harput’un manevî zenginliği olan velilerdendir. Adı, Yusuf olup, babasının adı Arapşah’tır. On üçüncü asırda yaşayan Arab Baba Harput’un fethi için gelen Selçuklu kumandanlarından olup, aynı zamanda büyük bir velidir. İslamiyet’i yaymak için bazen kılıç kullanan Arab Baba, çoğu zaman insanlara doğru yolu göstermek için vaaz ve nasihatlerde bulunurmuş. Sık sık: “Kılıçla geldim, kalemle gideceğim” dermiş. Arab Baha’nın türbesi 1276 tarihinde yapılmıştır.
Türbenin alt katında kabir odası, üst katında ziyaret edilen, sanduka bulunuyor. Arab Baha’nın kabrinin bir özelliği de, cesedinin herkes tarafından görülebilecek şekilde olması daha önce ziyarete gidenler yeşil örtüleri açıp bakabiliyorlarmış. Ama şuan Arap baba’nın naaşı camekân içine alınmış bir şekilde sizleri karşılıyor.Türbenin içi küçük ve Kabir odası girişi oldukça dardır giriş esnasında eğilerek alana geçiş sağlıyorsunuz.
4. Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi
Meryem Ana Kilisesi Harput Kalesinin alt tarafında dabakhaneye inen yolun üzerinde yer alıyor. Kilise dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde yer alan lahit ve üzerindeki Süryanice kitabesiyle yekpare taş kapağı, ikinci bölümde; dilek taşı duvarı şeklinde, dilek tutularak üzerine küçük taşların yapıştırıldığı duvar dikkat çekicidir.
Ayin bölümü olan üçüncü bölüm ile simetrik iki odadan oluşan dördüncü bölüm kilisenin diğer kısımları mevcuttur. Batı yönündeki duvarı tümüyle kaya olan Meryem Ana Kilisesi, günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiş en önemli antik kiliselerimizden ve sadece ülkemizin değil dünyanın önemli kültür miraslarından birisidir. Bu kilise, M.S. 1135, 1179 ve 1262 yıllarında onarım görmüş.
5. Kapalı Çarşı
1928 yılından beri hizmet vermekte olan Kapalı Çarşı; her çeşit yöresel ürünleri bulabileceğiniz bu tarihi mekanın içinde aynı zamanda Balıkçılar Çarşısı ve Kasaplar Çarşısı , yan tarafında da bakırcılar çarşısı bulunmaktadır.
Çarşı’da, Elazığ yöresine ait baharat çeşitleri, badem şekeri, pekmez, kumda özel olarak yapılan Ağın Leblebisi, tulum peyniri , kayısı , üzüm kurusu, orcik (cevizli sucuk) gibi birçok ürün bulabilirsiniz. Elazığ Kapalı Çarşı esnafı işini iyi bilen, tecrübeli ve yardımsever insanlardan oluşuyor. Çarşı, sadece yerel halkın değil, Elazığ’a gelen turistlerin de uğrak noktalarından birisidir.
6. Dabakhane
Harput Kalesi’nin kuzeyindeki dere içindedir. Sularının şifalı olduğu; mide, bağırsak, karaciğer hastalıklarına ve ruhsal depresyonlara iyi geldiği bilinmektedir. İnsanlar gerek şifa bulmak gerekse ziyaret için gelmektedirler. Ahşap olan asıl binanın yerine , 1988’de aslına uygun olarak bu günkü bina yapılmış.
Mineral açısından zengin ve +5 º C sıcaklıktaki Dabakhane suyu, renksiz, kokusuz, berrak ve içme suyu kriterlerine uygun ve suyun içinde bulunduğu tesiste, biribirileriyle bağlantılı ve içlerindeki suyun sürekli yenilendiği yuvarlak ve zeminde üç adet kurna bulunuyor.
7. Kurşunlu Cami | Harput Gezilecek Yerler
Harput’ta Osmanlı Dönem camilerinin en güzel örneklerinden, Kurşunlu Camii Harput un merkezinde Ulu çınarın olduğu mekandadır. Harput ta Osmanlı dönemine ait en güzel eser sayılabilir, 1738 – 1739 yıllarında Çarsancak Beyi Osman Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kubbelerinin kurşunla kaplı olması nedeniyle Kurşunlu Camii adını almıştır.
Caminin abanoz ağacından Kündekâri tekniği kullanılarak yapılmış minberi, görülmeye değer eşsiz bir sanat eseridir.Türkiye’de ender sayıdaki camide, Kündekâri tekniği kullanılarak yapılmış ahşap minberler in en eskilerinden birisi burada bulunmakta Fakat bu Minber, Harput Ulu Camii’ne ait olup güvenlik nedeniyle Kurşunlu Camii’ne taşınmıştır.
8. Balak Gazi Anıtı
Sultan Alparslan’ın kumandanlarından olan Artuk Bey’in torunu Behram Bey’in oğlu Belek Gazi’ye ait.1964 yılında heykeltıraş Nurettin ORHAN tarafından yapılmış.Peki kimdir bu Balak Gazi, Nuruddevle Balak Gazi 1112 yılında ve genç yaşta Harput Hükümdarı oldu. Oğuzların Kayı boyundan Artuk Hanedanına mensuptu. Büyük bir muharip ve kumandan ve adaleti ile meşhur bir hükümdar olup,Kısa zamanda Harput’tan Mardin ve Halep’e kadar uzanan geniş bir devlet kurdu.
Haçlılarla imha edici muharebeler yaptı ve onları ağır yenilgilere uğrattı. 1122 yılında Urfa Kontu Josselin’i, 1123′te onu kurtarmaya gelen Kudüs Kralı Baudouin’i esir ederek zincire vurdu ve ikisini de Harput kalesinde hapsetti. Büyük Selçuk Sultanı tarafından “Müslüman Orduları Başkumandanı” tayin edildi. Kendisine “Gazi” unvanı verildi. 1124 yılında Menbiç (Suriye) kalesini kuşatırken göğsüne isabet eden bir okla şehit oldu.
Büyük tarihçi Prof. Mükremin Halil Yinanç diyor ki: “Balak bütün ömrünü gaza ve cihad içinde geçirmiş, ülkesinde emsalsiz bir sükun ve asayiş temin etmiş, adalet ve kanunu hakim kılmış, dindar ve mütevazi bir emir idi. Ölümü, Müslümanlık ve Türklük için hakiki bir ziya ve musibet olmuş ve mağlup olmaya başlayan Haçlıların yeniden kalkınmalarına sebebiyet vermiştir. Haçlılar böyle muhteşem, güçlü ve galip bir düşmandan kurtuldukları için çok sevinmişlerdir. Balak, yalnız Suriye tarihinde değil, Anadolu tarihinin seyir ve cereyanı üzerinde de tesir icra etmiştir.”
Türkiye’nin dört bir yanından muhteşem mekanlara ait yazılar için tıklayın.
Daha fazlası için Instagram hesabıma da beklerim.
İyi seyahatler
2 yorum
Kaleminize sağlık.
Teşekkür ederiz.